Category: Ben

  • Netflix’te izlediğim ve önerdiğim diziler

    Netflix’te izlediğim ve önerdiğim diziler

    Merhaba,

    Bildiğiniz üzere geçenlerde Netflix Türkiye’de yayına başladığını duyurdu. Üyelikler görüntü kalitesi ve diğer detaylara göre 7.99 euro, 9.99 euro ve 11.99 euro şeklinde değişiyor. Ayrıca ilk ay için ödeme  yapmadan Netflix‘ten faydalanabilirsiniz.

    Netflix‘i daha önce İngiltere’deki yıllarımda kullanan biri olarak kesinlikle tavsiye edebilirim. Masaüstü platform dışında bütün mobil cihazlar, akıllı televizyonlar, PlayStation ve benzeri birçok platformda uygulamaları mevcut. Ayrıca bazı içeriklerin Türkçe altyazı seçeneği de bulunuyor.

    Bu yazıda daha önce izlediğim ve hala izlemeye devam ettiğim Netflix‘te bulabileceğiniz birkaç diziyi size tavsiye edeceğim. Netflix‘e yeni başladıysanız ve Netflix dizi önerileri arıyorsanız, bu liste size faydalı olabilir. İşte Netflix dizi önerileri;

    Netflix’te izlediğim ve önerdiğim diziler

    Aklıma gelmeyen ve ilerde izlemeye başlayacağım dizileri zamanla ekleyeceğim. Ayrıca sizin önerileriniz varsa yorum olarak yazabilirsiniz.

    Bu listedeki bazı dizileri Netflix Türkiye’de bulamayabilirsiniz (yayın hakları sebebiyle), ancak VPN kullanarak Netflix Amerika’ya ulaşabilirsiniz. Detaylar yazının son bölümünde.

    Not : Sıralamayı IMDB puanına göre yaptım.

    Breaking Bad

    breakingbad
     Breaking Bad (2008) on IMDb
    Mutlaka izlemelisiniz (Hala izlemediyseniz!)
    Kansere yakalanan bir kimya öğretmeninin eski öğrencisiyle bir araya gelip uyuşturucu dünyasına girmesini konu alan ve çok beğenilen bir dizi.  Dizi 5 sezondan oluşuyor. Ben diziyi yayınlandığı zaman izlemiştim ve kesinlikle izlemenizi tavsiye ediyorum. Henüz izlemeyen kimseyle tanışmadım 🙂

     

    Sherlock

    sherlock
     Sherlock (2010) on IMDb
    Mutlaka izlemelisiniz.  – Netflix Türkiye’de yayınlanmıyor
    Bildiğimiz Sherlock Holmes karakterinin günümüz dünyasına uyarlanmış hali. Genelde her bölüm ayrı bir konu işleniyor. Ayrıca bölümler yaklaşık bir buçuk saat sürüyor ve her sezonda 3 bölüm oluyor.

     

    Narcos

    narcos
     Narcos (2015) on IMDb
    Mutlaka izlemelisiniz.
    Ünlü uyuşturucu kaçakçısı Kolombiyalı Pablo Escobar‘ı konu alan gayet güzel bir dizi. Ben çok beğenerek 1. sezonu bitirdim, ve 2.sezonun yayınlanmasını bekliyorum. 2. sezonu bu yıl içinde yayınlanacak.

    Better Call Saul

    bcs
     Better Call Saul (2015) on IMDb
    İzlemelisiniz. – Netflix Türkiye’de yayınlanmıyor
    Breaking Bad dizisinden de tanıdığımız Jimmy McGill adında bir avukatın davalarını konu alan güzel bir dizi. Breaking Bad’in yapımcısı Vince Gilligan, bu defa “Better Call Saul” sloganıyla dizide meşhur olan Jimmy McGill karakterini dizi haline getirmiş. Breaking Bad dizisinde rol alan bazı oyunları bu dizide de görebilirsiniz. İlerde her Breaking Bad karakteri için ayrı dizi yapılırsa şaşırmam 🙂

    It’s always sunny in Philadelphia

    sunnyphili
     It's Always Sunny in Philadelphia (2005) on IMDb
    İzlemelisiniz. – Netflix Türkiye’de yayınlanmıyor
    4 arkadaşın hikayelerini konu alan, her bölüm ayrı konunun işlendiği eğlenceli güzel bir dizi. Ben sanırsam 10. sezona kadar izledim, tekrar başlamayı düşünüyorum.

     

    Master of none

    masterofnone
     Master of None (2015) on IMDb
    İzlemelisiniz.
    Yazarı ve yapımcısı Aziz Ansari’nin başrolde “Dev” karakterinde oynadığı ve Dev’in hayatını konu alan mutavazı güzel bir dizi. Ayrica fırsat bulursaniz Aziz Ansari’nin komedi gösterilerini izlemenizi tavsiye ederim. Yine bunları da Netflix’te bulabilirsiniz.

     

    Orange is the new black

    orangenewblack
     Orange Is the New Black (2013) on IMDb
    İzlemelisiniz. – Netflix Türkiye’de yayınlanmıyor
    Hapse düşen nişanlı bir kadının hikayesini konu alan bu diziyi boş vakitlerinizde izleyebilirsiniz. İlk 2 sezonu izlemiştim, ve eğer fırsat bulursam tekrar başlayabilirim.

     

    The Blacklist

    theblacklist
     The Blacklist (2013) on IMDb
    İzlemelisiniz.
    FBI tarafından aranılan listesinde olan Raymond Reddington‘ın yakalandıktan sonra henüz yeni FBI ajanı olan Elizabeth Keen‘e ifade vermek ısrarı ile başlayan ve bu ikilinin iş birliğiyle devam edecek bir sürü kriminal vakkanın işlendiği bir dizi. Bu dizinin henüz 1. sezonunu bitirdim ve izlemenizi tavsiye ederim.

    Fakat James Spader‘ı saymazsak oyunculuğu çok beğenmediğimi söylemem lazım. Özellikle Elizabeth Keen‘i oynayan Megan Boone bana çok itici gelmeye başladı. İzledikten sonra bu konuda yorumlarınızı yazarsanız sevinirim.

    Not: The Blacklist’in 3. sezonu henüz Netflix’te yayınlanmıyor.

    Bonus

    The Office ve Life Is Too Short

    İşin içinde Ricky Gervais olunca o yapım bence her zaman denemeye değer. Özellikle The Office, Ricky Gervais‘in ün kazanmasını sağlayan belgesel tarzında bir komedi serisi.

    Bence özellikle zaman ayırmaya gerek yok ama vakitlerinizde bu iki diziyi izlemenizi tavsiye ediyorum. Ayrıca bulabilirseniz Ricky Gervais’in komedi gösterilerini izlemenizi tavsiye ediyorum.

     

    Netflix Türkiye’de olmayan içeriklere nasıl ulaşırım?

    Sorun nedir?

    Başta da belirttiğim gibi, Netflix içerikleri ülkeden ülkeye değişebiliyor. Amerika Netflix’te olan bazı diziler veya filmler başka ülkelerde olmayabilir. Bazen Türkiye’de yayınlanan başka bir ülkede yayınlanmıyor olabilir. Bunun sebebi yayın haklarının ülkeden ülkeye değişiyor olması. Örneğin Sherlock dizinin yayın hakkı Türkiye’de sadece CNBC-E’deyse, Netflix bunu Türkiye’de yayınlayamaz.

    Çözüm

    Bunun aşmanın kolay bir yolu var, o da DNS/VPN kullanıp başka ülkelerden bağlanıyormuşsunuz gibi göstermek. Netflix’in şimdilik bunun için bir önlemi yok -yakında bunu zorlaştıracakları hakkında bilgiler var-. Hangi ülkeden kayıt yaparsanız yapın, eğer VPN’le başka bir ülkeden bağlanırsanız o ülkenin içerikleri karşınıza çıkar.

    Google’da binlerce ücretli ücretsiz VPN servisi bulabilirsiniz. Ben ZenMate kullanıyorum, ve önerebilirim.

     

     

    Şimdilik bu kadar, zaman buldukta ve aklıma geldikçe bu listeyi güncelleyeceğim. Tavsiyeniz varsa yorum olarak yazabilirsiniz, görüşürüz.

     

     

  • Yeni Site

    Yeni Site

    Merhaba,

    Yaklaşık 6 yıldır yayında olan Flash tabanlı eski sitemi yeniledim. Nihayet artık Flash değil! Bu sayede masaüstü ve mobil için ayrı versiyonlar yerine her platform için tek bir tasarım var.

    Yeni siteye ulaşmak için http://aliogul.com, eski versiyonunun çalışır halini kısa bir süre sonra burada bulabilirsiniz http://aliogul.com/flashversion

    Aslında sitenin arayüzünü geçen yıl yapmıştım, ama bayağı uzun bir ara girmişti. Daha sonra front-endini bitirdikten sonra da bir ara girdi 🙂 son olarak içerikleri düzenleyip yayınladım.

    Logo ve site hakkında eleştirilerinizi bekliyorum, görüşmek üzere..

  • Mobil Oyunlara ilk adım ( iOS / Android )

    Mobil Oyunlara ilk adım ( iOS / Android )

    Selam,

    Yazmayalı iki yıl olmuş, neden böyle oldu? Bilmiyorum.

    Diğer gelişmeleri atlayıp direk konuya gireyim; biraz mobil uygulamalar, oyunlar üzerine kafa yormaya başladım ve çok basit de olsa iki tane oyun yaptım.

    Keepie Uppie Zigzacar

    Uygulamalar iOS ve Android telefonlarda sorunsuz çalışıyor

    Deneyiniz, fikirlerinizi yorum olarak yazınız.

    iOS kullanıcıları;

    Keepie Uppie Football
    Zigzacar

    Android kullanıcıları uygulamaları şuradan indirebilirler;

    http://aliogul.com/zigzacar
    http://aliogul.com/keepieuppie

  • Sesimiz neden ses kayit cihazlarinda bize farkli gelir?

    mini-casus-ses-kayit-cihazi

    Hepimizin bildigi, duydugu, deneyim edindigi bir gercek var; sesimizi herhangi bir kayit cihazina kaydedip dinledigimizde bize farkli bir ses gibi gelir. Peki hic dusundunuz mu neden farkli diye? Dusunenler, dusunmeyenler, merak edip arastiranlar kimler ne kadar bilmiyorum ama bir gercek var ki, bu oldukca sinir edici bir durum.

    Sebebini aciklarken, aslinda arastirirken sorulmasi gereken sorulari soruyorum. Iki baslik altinda;

    1. Biz konusurken hangi sesleri/ne duyuyoruz?
    2. Biz konusurken baskalari ne duyuyor?

    Butun cevap aslinda bu sorularda gizli.

    Biz konusurken ne duyuyoruz?

    Biz konustugumuz sirada aslinda iki tane ses duduyoruz. Biri; agzimizdan cikan ve kulagimiza giden ses, digeri ise; girtlagimizdan cikan ve direk kulagimiza giden ses.

    Isin asil sirri burada, bu iki sesin kombinasyonu bize o kadar guzel geliyor ki, dunyalar guzeli sesimiz var saniyoruz.

    Biz konusurken baskalari ne duyuyor?

    Peki biz konusurken baskalari ne duyuyor? Ya da baska bir deyisle, baskalari konusurken biz ne duyuyoruz?

    Biz konustugumuzda diger insanlar ve kayit cihazlari sadece agzimizdan cikan sesi yani tek bir sesi duymakta.

    Ve biz kayit cihazini oynatip dinledigimizde sadece o tek sesi dinlemekteyiz, (konusmadigimiz icin)  boylece ses bize farkli gelir.

     

    Sonuc olarak aci ama gercek olan su ki; herkesin duydugu asil gercek sesiniz o kayit cihazlarindaki hali. Malesef ..

    Umarim yararli olmustur.

    Gorusmek uzere.

  • Kelebegin Ruyasi – 18. Londra Turk Film Festivali

    Merhaba,

    Gecenlerde Kelebegin Ruyasi filmini, ayni zamanda filmin Londra‘daki galasi olan 18. Londra Turk Film Festivalinde izledik, gala ustunde pek durmayacagim. Sadece, 138 dakikalik film ve oncesindeki oduller ve konusmalarla beraber yani asagi yukari 5-6 saat boyunca icerdeydik ve hic hesaba katilmamis olsa gerek, ozellikle sonralara bayagi bir sicakti, pistik diyebilirim.

    LONDRA TURK FILM FESTIVALI

    Filme gelince, genel olarak oyunculugu ve ozellikle senaryoyu cok begendim. Yilmaz Erdogan cok iyi bir is cikarmis. Bu kadar uzun olacagini tahmin etmememi de hesaba katarsak, bir cok sahne filmin final sahnesi gibi duruyordu, film bitti hissi veriyordu, derken yeni sahne ve film devam ediyor.

    Bu bence senaryo acisindan olumlu bir sey ama her sahne sonrasi final sahnesi icin beklentilerimi yukseltti. Neyse ki final sahnesi beklentilerimi karsiladi ve bir yandan da -bence- o bitecek gibi olup yeniden devam eden sahnelerin sebebine de cevap oldu.

    Sirasiyla gidecek olursak, en cok senaryoyu begendim, sonra goruntuleri, cekimleri ve oyunculugu.

    Herkesin gozu Kivanc Tatlitug uzerindeydi, bu durum genellikle oyunculugu ile ilgili olmasa da ben oyunculugunu begendim. Belçim BilginMert FiratFarah Zeynep Abdullah ve Yilmaz Erdogan filmin diger ana karakterleri. Farah Zeynep Abdullah‘i ilk defa duydum ve izledim – onceden bir dizide oynuyormus – , gayet basarili.

    Galaya gelen Kadir Inanir da oldukca ilgi gordu.

    Kelebegin Ruyasi filmi hakkinda detayli bilgiler ; http://www.imdb.com/title/tt2608224/

    Mutlaka izlemenizi oneriyorum.

    Gorusmek uzere..

  • 3Ds Max, İç Tasarım – Yemek Salonu

    Merhaba

    Ozet geceyim, 2007-2008 de ilk 3Ds max’e merak saldigimda birkac denemeden sonra cok uzun, ugrasmali bir sey oldugu icin hemen vazgecmistim. Ancak bu defa yapmam zorunlu oldugu icin vazgecemedim.

    Gecen aylarda yaptigim bir ic tasarim calismasi. Tema aslinda bir yemek salonu, ama biraz farkli bir sey yapmak istedim.

    Bunu yapmaya baslarken 3Ds Max kullanma konusunda dedigim gibi bilgim bir kac denemeden ibaretti. Bu calismayi ogrenirken yaptigim, yaparak ogrendigim bir calisma. Bu yuzden cok ugrastigim bir calisma. Ekran goruntulerinde gorunmeyen bircok detay ve obje ustunde de cok calistim. Suan yeniden yapsam daha guzel olacagindan eminim.

    Iste 3 tane ekran goruntusu. Ilk bakista texture ve lighting in cok basarili olmadigini soylemek mumkun. Yorumlarinizi bekliyorum

    3ds max ic tasarim final render2 camera 2 final render2 camera 3

  • Soru soracaklarin dikkatine

    Merhaba,

    Oncelikle sunu belirteyim, oyle cok onemli bir sahsiyet degilim, yazacaklarimi da ukalalik, kendini begenmislik olarak algilamayin lutfen.

    Gerek yillardir Flash ile gerekse diger konulara olan ilgim ve beni bu yuzden bilenler ( ozellikle flasharsivi.com uzerinden ) veya sonradan ogrenenler, donem odevleri, tez zamanlari, proje teslim zamanlarina yakin zamanlarda bana email veya blog yoluyla sorular soruyorlar. Bundan rahatsiz degilim.

    Soru sormanizda hicbir sakinca yok ve elimden geldigince yardimci olmaya calisiyorum fakat asagida yazdigim listeyi okuyup ondan sonra soru sormanizi rica ediyorum

    1- Uslubunuz cok onemli degil, dedigim gibi onemli biri degilim ancak ben sorulara cevap vermek zorundaymisim ve bununla gorevlendirilmisim gibi bir uslupla email yollamayiniz, soru sormayin.

    2- Farkli isimler ve cinsiyetler altinda soru sormayin! Cok gereksiz, kiz da olsaniz erkek de olsaniz degisen bir sey yok. Firsat buldukca herkese cevap yaziyorum. Enazindan isminiz ile email adresinizdeki isminiz farkli olmasin.

    3- Odevlerinizi/tezlerinizi benden yapmami istemeyin. Bu imkansiz. Ben ancak bir sekilde yol gosterebilirim, veya ince sorunlar oldugunda yardimci olabilirim. Odevlerinizi yapacak vaktim yok malesef. Oncelikle sizin bunla ugrasmaniz ve enazindan bir yerden baslamaniz gerekiyor.

    4- Son olarak Flash ile ilgili sorularinizi sadece ve sadece suraya sorun; flasharsivi.com .. Hem cok kisi gorur, hem ayni sorunu yasayanlar icin bir kaynak olur.

    Bunlarin disinda soru sormaniz , ozel bir konuda veya bir proje ustunde gorusmek istemenizde bir sakinca yok.

     

    Tesekkurler.

  • Manchester Ziyareti

    Geçenlerde Manchester şehrini ziyaret ettim. Biraz değişiklik olsun diye. Londra, Londra nereye kadar sonuçta.

    O kadar şehir dururken neden Manchester diyebilirsiniz. Bunun sebebi az da olsa Manchester United takımını destekliyor olmam. Neden az da olsa diyorum çünkü Fenerbahçe hayranlığımla kiyaslanamayacak derecede. Sempati diyelim.

    Şehirde yasadığım bir takım olumsuzluklardan bahsetmeyeceğim.

    Hangi akla hizmet bilmiyorum ama gece 11 otobüsüne binip sabah 3:30 da oradaydık. Amacımız sabah varıp gezip akşam dönmekti. Ama planlar tutmamaya erken basladı. Ben herkes gibi otobüste uyuyamadım da, bir nevi sabahladım.

    Birkaç saatliğine sabahı bekleyecek bir yer aradık ve kendimizi piccadilly station da bulduk. Belliki bizim gibi olanlar az degildi, kalabalikti. Ama onlar tren saatini bekleyen geceden kalma sarhoş şehir yerlileriydi.

    Orada beklerken; 2 adam kustu, 5-6 kisi masada uyuyakaldi, 1 kişi tuvalette uyuyakaldı, birkaç kişi tuvalet yerine istasyonun kapı önünü kullandı. Londrada da oluyor gerçi. Aslinda  çok fazla ve farklı izlenimler edindim ama burada yazmak uzun surer. O yuzden özet geçecegim.

    Neyse, sabah kahvaltısını “harika” bir yerde yani McDonaldsta yaptık, yapacak bir şey de yoktu 6da açık olan tek yer orasıydı.

    8 sularında gezmek icin çıktık, önce Old Trafford‘a gittik. Orada bir stad gezisi , fotoğraflar falan derken bir de mağazasina girdik ve oradan bir forma aldım, oradaki görevliyle biraz maç muhabbeti, Fenerbahçe muhabbeti derken ayrıldık oradan. Bu arada o saatlerde stadın etrafı şehir merkezinden daha kalabalıktı.

    Daha sonraları da klasik şeyler işte, müzeler falan. En güzeli Manchester Müzesiydi, gerisi hikaye.

    Aynı gün akşam otobüsüyle geri döndük. Zaten şehirde yapacak pek bir şey yok açıkcası. Ben pek beğenmedim, ekstra güzel bir şehir değil, eski ama tarihi olmayan binalar, fabrikalar vs. Insanı da kaba. Enazından gördüğümüz kadarıyla.

    Birkac fotoğrafla veda edeyim. Sonra görüsürüz.

     

  • İki haftanın ardından Londra

    5 Aralikta THY ucagiyla Londra‘ya geldim tekrar ve iki haftanin ardindan bir yazi yazayim dedim. Aslinda geciktim bile fakat sebebi belki de asagida belirttigim gibi hergun yazdigim gunlukle yazacaklarimi tuketmek oldu..

    Aksilikler ucaga binene kadar devam etse de 3.5 saatlik yolculuk THY nin avantajlari sayesinde de rahat gecti. Ucakta bir de film izledim. Johnny Depp in oynadigi Secret Window adinda bir film. Begendim de. Merak edenler icin; http://www.imdb.com/title/tt0363988/

    Indikten sonra da butun heyecansizligim devam ediyordu. Yaklasik 1 saat kendimi koyun hissetmeme sebep olan zig zag seklinde olan pasaport kontrolu sirasinda ayni kisilerle defalarca goz goze gelmem heyecansizligimi daha da arttirdi.

    Sira bana gelince Hintli gorevli benle ayni ruh halindeymis gibi gostermelik , yapmacik iki soru sordu. Cevaplayinca da tamam gec dedi, parmak izi bile almadi. Sonra cikip metro ile merkeze gittik ve kalacagim yeri bulduk, aile ile tanistik ve okuldu yerlesmeye calismakti, eksikleri tamamlamaya calismakti derken 2 hafta cabucak gecti.

    Hep bilindik seyler iste, degisik bir sey yok. Hava derseniz cok fena degil aslinda ama arada yagmur yagiyor. Gecen de kar yagdi gostermelik bir sekilde. Tabi degisik seyler de olmuyor degil.. Bu arada buraya da Kahve Dunyasi acilmis. Butun Turkiye’den gelenler 24 saat orada, Turkiyede Kahve Dunyasi yokmus gibi..

    Bu sure icinde gunluk tutmaya balsadim ama blog’a yazamayacagimdan seylerden dolayi buraya ozet geciyorum diyebilirim. Sanirim 1 yil sonunda 2 – 3 ortalama kitap sayfasi kadar yazim olacak.

    Zamanla daha guzel paylasimlarim, yazilarim olacak diye umuyorum.. Simdilik sizi bos gondermeyeyim, gecen Piccadilly de cektigim protestoyu izleteyim;

    Gorusuruz.

  • Facebook Duvarındaki Yazıların Tümünü Silme [Guncellendi]

    #SON GUNCELLEME : 10/01/2016
    Gelen bir çok yorum ve Facebook’un mobile sayfasını değiştirmesi üzerine, yazı güncellenmiştir. Aşağıdaki adımları eksiksiz takip ettiğiniz takdirde sorunsuz bir sekilde duvarınızdaki butun yazıları silebilirsiniz. Güncelleme 4-8 maddelerinden oluşmaktadır.

    Merhaba,

    Birçok kişinin istediği bir şey var; Facebook Duvarındaki Yazıların Tümünü Silme.

    Twitter’da toplu tweet silme için burayı tıklayın.

    Bunu aslında duvarın görünürlük ayarlarıyla oynayıp da yapabilirsiniz ama yazdıklarınız hala orada durur.

    Benim bunun için kullandığım başka bir yöntem var. Bunu geçen arkadasimin sormasıyla burada yazma gereği duydum.

    Adım adım takip ederseniz sonucunda duvarınızda şuana kadar ne var ne yok silebilirsiniz. Adım adım yazmış olmam ve karışık olması sizi korkutmasın temelde bu işlem çok kolay.

    Facebook Duvarındaki Yazıların Tümünü Silme

    1. Oncelikle bilgisayarinizda FireFox kuruluysa acin, degilse http://www.mozilla.org‘dan indirip kurabilirsiniz..
      Neden firefox derseniz, firefoxta kurulabilen bir eklentiye ihtiyacimiz olacagindan dolayi.
    2. Suradaki uygulamayi indirin (iMacros for Firefox) https://addons.mozilla.org/en-US/firefox/addon/imacros-for-firefox/
      iMacros nedir?
      Kisaca, yaptiginiz komutlari kaydedip daha sonra otomatik olarak tekrarlayabilen ve isterseniz bunu belli kodlarla da yapan bir arac. Yaptiginiz islemleri kaydedip kod seklinde size sunabiliyor. Boylece o kodu kaybetmediginiz surece ayni islemi defalarca yapabilirsiniz. Ben de asagida goreceginiz uzere kaydettigim kodu size verecegim.
    3. iMacros’u kurun.
    4. – GUNCELLEME – Yukarida da belirttigim gibi facebook m.facebook.com adresinin tasarimini degistirdigi icin bazi sorunlar oluyordu. Cunku m.facebook.com adresine girdiginizde touch versiyonu (dokunmatik) aciliyor ve orada da silme butonu yer almiyordu. Bunu su sekilde cozecegiz;Oncelikle su adresten User Agent Switcher eklentisini Firefox’a kurun (tipki iMacros’u kurdugunuz gibi) https://addons.mozilla.org/en-US/firefox/addon/user-agent-switcher/

      User Agent Switcher nedir?
      Kucuk bir eklenti. Sayesinde Firefox’u Internet Explorer gibi baska tasarayici modlarinda calistirabilirsiniz. Biz de BlackBerry’nin tarayici modunda calistiracagiz, boylece Facebook’un eski mobile versiyonuna ulasmis olacagiz. (5. adimi takip edin)
    5. User Agent Switcher eklentisini kurduktan sonra, Menuden Tools > User Agent > Edit User Agent ‘i tiklayin. (ekran goruntusundeki gibi)

      Screen Shot 2013-03-05 at 04.59.43
    6. Karsiniza bir pencere cikacaktir. Simdi oradan yeni bir User Agent ekleyecegiz. Listenin sol altinda “New” e basip, sonra New User Agent‘a basin (ekran goruntusundeki gibi)Screen Shot 2013-03-05 at 05.01.43 
    7. Karsiniza cikacak olan yeni pencerenin Description kismina herhangi bir isim verin. Ben “Facebook Eski Mobile” ismini verdim.Burada onemli olan User Agent satiri, o satiri silip asagidaki kodu yazin;

      Mozilla/5.0 (BlackBerry; U; BlackBerry 9900; en-US) AppleWebKit/534.11+ (KHTML, like Gecko) Version/7.0.0.187 Mobile Safari/534.11+

      Ekran goruntusu;
      Screen Shot 2013-03-05 at 05.04.29 
    8. OK butonuna basip diger adimlari takip edin.
    9. Firefox’tan adres cubuguna m.facebook.comadresine gidin ve giris yapin.
      Neden m.facebook.com?
      Cunku sayfanin tasarimi ve kodlamasi daha sade ve bunu yapmaya daha uygun.
    10. Isiniz daha da rahatlasin diye Firefoxta “View>Page Style” ‘dan No Style‘i secin.
    11. Simdi yapmaniz gereken facebook’tan profil sayfaniza girmeniz (m.facebook.com uzerinden)
    12. Ve firefox’a kurdugunuz iMacros uygulamasini acmaniz. (Genelde adres cubugunun soluna icon seklinde eklenir)

    iMacros uygulamasinda yapilmasi gerekenler

    1. Normalde yaptiginiz islemleri kaydedip sonradan bunu tekrarlamaniz gerekiyor ama ben bunu bir kere yaptigim icin gereken kodlari kaydettim. Bu yuzden gorselde gordugunuz uzere “Edit” sekmesine basin.
    2. Daha sonra Edit Macro butonuna basin. Bir pencere acilacak.
    3. Penceredeki var olan kodlari tamamen silip yerlerine su kodu yazin;

      VERSION BUILD=7601105 RECORDER=FX
      TAB T=1
      URL GOTO=http://m.facebook.com/profile.php?v=feed&refid=0&_rdr
      TAG POS=1 TYPE=A ATTR=TXT:Remove
      TAG POS=1 TYPE=A ATTR=TXT:Delete<SP>Post

      DIKKAT : 4. satirda yer alan Remove ‘un yerine, facebook’u kullandığınız dildeki silmeye yarayan butonun/linkin başlığını yazın. Örneğin, Türkçe ise “Kaldır” yazmalısınız. Ayni sekilde 5. satirdaki Delete‘i de degistirmeyi unutmayin.
    4. Save & Close butonu ile kaydedip pencereyi kapatin.
    5. Daha sonra Play sekmesini tiklayin.
    6. Gorselde ortada yer alan Repeat Macro ayarlarindan Max olanini kac post silmesini istiyorsaniz o sayi ile guncelleyin. Ornegin 300. Boylece 300 kere tekrar etmis olacak.
    7. Son olarak Play(Loop) butonuna basin ve arkaniza yaslanin..

    Birkac dakika icinde butun yazdiklarinizi otomatik olarak silmis olacak. Bu islemler bittikten sonra tekrar kontrol edin. Silinmemis yazilar varsa tekrar bu islemi gerceklestirebilirsiniz.

    Ben iki kere bu sekilde duvarimi tamamen sildim.

    Soru ve sorun olursa burada yazabilirsiniz, zira biraz karisik bir yazi oldu.

    Tesekkurler